Zanaatkârın Kirli Elleri Medeniyetin Aynasıdır
 
 
21,000 Türk İsmi Rumca Yapıldı
Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun Kanaltürk’te yayınlanan Ceviz Kabuğu programında, AB uğruna limanlarımızın Rumlara açılması ve vatan toprağı Kıbrıs’ın durumu tartışıldı.

Kıbrıs Adalet Partisi Genel Başkanı E. Kurmay Albay Oğuz Kalelioğlu, Kıbrıs Gazileri E. Yarbay Atilla Çilingir ve Komanda Onbaşı Ahmet Dolapçı’nın katıldığı programda, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat yönetimindeki KKTC’de büyük bir skandal ortaya çıktı. 21 bin Türk adının, Rumca adlarla değiştirildiği açıklandı. Kıbrıs’ta skandal!.. ‘Kıbrıs’ın durumu’nun tartışıldığı Ceviz Kabuğu programında 21 bin Türk adının, Rumca adlarla değiştirildiği ve Kültür Bakanlığı’nın bu kararının KKTC Resmi Gazetesi’nde yayınlandığı açıklandı. Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun Kanaltürk’te yayınlanan Ceviz Kabuğu programında bu hafta, Avrupa Birliği uğruna limanlarımızın Rumlara açılması ve vatan toprağı Kıbrıs’ın durumu tartışıldı. Programın konukları Kıbrıs Adalet Partisi Genel Başkanı Emekli Kurmay Albay Oğuz Kalelioğlu, Kıbrıs Gazileri Emekli Yarbay Atilla Çilingir ve Komanda Onbaşı Ahmet Dolapçı oldu. AKP iktidarının Kıbrıs konusunda başından beri yanlış yaptığını söyleyen Kalelioğlu, “Suni kabadayılıklar yapıyoruz... Ama daima biz taviz veriyoruz... İçinde bulunduğumuz durum tipik bir Girit olayıdır” dedi. Kalelioğlu, Başbakan’ın “Kıbrıs gitmedi yerinde duruyor” sözlerine karşılık, “Girit’te yerinde duruyor ama üzerinde Türk bayrağı değil, Yunan bayrağı dalgalanıyor” yorumunu yaptı. Orada kan var Kıbrıs Gazisi Komando Onbaşı Ahmet Dolapçı, şehit olan arkadaşlarıyla çekilmiş fotoğrafını göstererek Kıbrıs mücadelesindeki yaşadıklarını anlatırken izleyenleri gözyaşlarına boğdu. “Sayın Başbakan, biz yanıyoruz, Gaziler olarak çok zor durumdayız” diye serzenişte bulunan gazi komando, Başbakanın “bizim babamız” dediği Denktaş’a karşı tutumunu da eleştirdi. Dolapçı konuşmasına şöyle devam etti: “Biz bu kanlarla burayı alırken Abdullah Gül neredeydi?... Kayseri’de tarla mı satıyorsunuz? Bu iş bu kadar basit değil. Orada kan var, orası bir vatan, vatan satılıyor.Türkiye nereye gidiyor Allah aşkına?...Benim arkadaşlarımın kanını kim savunacak?” Peşkeş çekiyorlar O gün çok zor koşullar altında büyük bir zafere imza attıklarını vurgulayan komando onbaşı Dolapçı, cephedeyken telsizlerinin pilinin bittiğini, çoğu zaman aç, hatta kurşunsuz savaştıklarını anlattı ve hükümete şöyle seslendi: “Siz Kıbrıs nasıl alındı biliyor musunuz?... Kıbrıs’ı verdiğin zaman sen Türkiye’yi de gözden çıkarmışsındır.” “Kan dökülerek kazanılan vatan toprağını Rum’a peşkeş çekiliyor” diye konuşan Oğuz Kalelioğlu ise, ilginç açıklamalarda bulundu. Kalelioğlu, KKTC’nin Rumlaştırılmaya çalışıldığını belirtti ve şu somut örneği verdi: “Kıbrıs’taki 21 bin Türk ismi, Rumca isimlerle değiştirildi... Karar Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu Rumlaştırma değil de nedir?” Girit’te olduğu gibi Programa telefon bağlantısıyla katılan bir diğer isim Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Sert oldu. Prof. Sert, şunları kaydetti: “Kıbrıs’ta şahlanan milli iradeyi kırmak için kapsamlı bir program uygulanıyor. Kıbrıs için de Girit’de olduğu gibi salam politikası uyguluyorlar. Bilinç kaybı yaşanıyor. Gençliğe Hitabe bilincine geri dönülmeli, rövanş geri alınmalı. Gençlik tam bir bilinçle meseleye sahip çıksa, böyle şeylere cesaret edilemez kanaatindeyim... Avrupa Birliği bu kuşatmanın bir parçası. Batı, AB ile Kıbrıs’ın intikamını alıyor Türkiye’den... Bu tavizler devam ettikçe, Türkiye’nin Sevr’e dönüşü gibi çok ciddi bir karanlığa gideceği inancındayım.” Cevizoğlu ‘tuzağa’ dikkat çekti AKP’nin Kıbrıs politikasına hayır Programda izleyicilere “AKP’nin AB için Kıbrıs’ta taviz vermesini onaylıyor musunuz?” sorusu yöneltildi. Kısa mesaj yoluyla oylamaya katılan 10 bin civarındaki izleyicilerin yalnızca %2’si “Evet onaylıyorum” derken, %98 gibi büyük çoğunluğu “Hayır, onaylamıyorum” yanıtını verdi. Hulki Cevizoğlu, “AB’ye tam üyelik uğruna Türkiye’nin tam bağımsızlığının elden gittiğini” vurguladı ve seçim dönemine giren ülkemizde önemli bir “tuzağa” dikkat çekti: “Artık Türk milletinin en az yüzde 75’i AB’ye hayır diyor. Önümüzdeki seçimlerde hiçbir siyasi parti AB’ye evet diyerek sandıktan çıkamaz, barajı aşamaz. Peki o zaman hangi taktiği güdecekler?.. Takiyye yapacaklar. AB’ci değilmiş gibi gözükerek, oyları alıp sonra şimdiki iktidarın yaptığı gibi AB’nin her dediğine evet diyecekler. Üniversitelerdeki konferanslarımda görüyorum. Gençlerimiz bu konuda çok bilinçli artık. Onlar bu tuzağa düşmezler. Halka da bunu anlatmalı. Aman dikkat. Seçim öncesi AB üyeliği konusunda hangi parti ne yapacak, bunu net olarak ortaya oymalı ve halk sorgulamalı. Baraj altında kalmamak için AB’nin yanında gözükemeyecekler ama AB’ye de açıkça hayır demeyecekler. Bu tuzağa çok dikkat edilmeli.” Geç gitsin diyeceğiz Cevizoğlu, Türkiye’de bazı kesimlerin “tehlikeli bir milliyetçilik ve ulusalcılık dalgası yükseliyor” dediklerini de hatırlatarak, “Vatanı savunmak birilerine göre tehlikeli oluyor. Bunlara geç gitsin diyeceğiz. Cevabı sandıkta verilmelidir” dedi. İzleyicilerin “Türkiye’nin lehine bir gelişme olduğunda Borsanın düştüğünü” iletmeleri üzerine ise Hulki Cevizoğlu, eleştiride bulundu: “Demokrasinin en temel unsuru seçimdir. Erken seçim yapılsın deyince üzülen ekonomik kuruluşlar varsa bunların demokratik olup olmadığını,

demokrasiye saygılarını sorgulamak gerekir. Hangi demokratik kuruluş, demokrasinin kuralları uygulanıyor diye tepki gösterir? Anti demokratik kuruluşlar varsa demokrasi bunların icabına bakmalıdır.” AB’nin hedefi Türkiye’yi yok etmek Programa telefon bağlantısıyla katılan Kıbrıs’ta büyük yararlılıklar gösteren İzmir Gaziler Derneği Başkanı Emekli Albay Saldıray Hakgüder şunları kaydetti: “Kıbrıs’ta Yunanlı’nın hakkı nerden kaynaklanıyor? Ada hiçbir zaman Yunanlının olmamıştır... Yunanlı bir hayalin peşine düşmüştür. Hayalini de bizim gafletimizden yararlanarak gerçekleştirmiştir... Devlet adamlarının yaptığı hatalar, devlet kaybetmeye neden oluyor. Devlet adamlarının hata yapma lüksü yoktur. Hata yapması vatana ihanettir.... Biz savaş mı kaybettik de bize böyle maddeler dayatılıyor... AB’nin bir tek hedefi var; Türkiye’yi dağıtmak, yok etmek... Biz de diplomasi yok, teslimiyet var. AB’ye hoş görünme yarışı var. Artık birisi çıkacak, kral çıplaktır diyecek... Bizim en büyük hatamız Kıbrıs’ın tamamı üzerinde hak iddia etmememiz olmuştur.”